BASIN AÇIKLAMASI
TARIH : 31 Temmuz 2008
NO : BA - 37 / 08
1. Haftalık bir derginin 31 Temmuz 2008 tarihli
nüshasında "Karargah Evleri Tek Değil" başlığı altında, bazı muvazzaf
Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının isimleri yazılmış ve bunların
gündemdeki soruşturma ile irtibatlı oldukları iddia edilerek adı geçen
personel hakkında adeta mahkumiyet hükmü verilmiştir.
2. Dergide ayrıca, söz konusu muvazzaf personel
kimliklerinin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca 09 Temmuz 2008
tarihinde Genelkurmay Başkanlığına bildirildiği ifade edilmektedir.
Konu hakkında yapılan incelemede;
a. Anılan personel kimliklerinin, Deniz Kuvvetleri
Komutanlığında görevli olduğunu beyan eden Serdar CEM isimli bir şahıs
tarafından iki sayfalık bir ihbar mektubu ve 1 adet CD ile İstanbul
Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
b. Ancak Deniz Kuvvetleri Komutanlığında halen görevde veya emekli statüsünde Serdar CEM isimli bir şahsın bulunmadığı,
c. Soruşturma kapsamında Genelkurmay Başkanlığına
gönderilen belgelerden çoğunun, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yazışma
usulleri taklit edilerek veya bilgisayar teknikleri ile kurgulanarak
oluşturulduğu belirlenmiştir.
3. Diğer taraftan, yapılan adli soruşturmalarda,
kendilerine rütbeli şahıs görüntüsü veren veya kendilerini Türk Silahlı
Kuvvetleri ile irtibatlı olarak tanıtan kişilerin, yasa dışı yollarla
menfaat temin etmeye çalıştıkları görülmektedir. Ayrıca, bazı
şahısların kendilerine sahte askeri kimlik kartı düzenledikleri tespit
edilmiştir.
4. Şahsi çıkar sağlamak veya Türk Silahlı Kuvvetlerini
yıpratmak maksadıyla, sahte isim ve imzalarla gönderilen ihbar
mektuplarına istinaden Türk Silahlı Kuvvetleri personeli veya üst düzey
komutanlarının karalanmaya çalışılması, suç olduğu kadar ahlak dışı bir
eylemdir.
5. Öte yandan, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 157'nci
maddesinin amir hükmüne rağmen, soruşturma konusu tüm gizli bilgi ve
belgelerin, özellikle Türk Silahlı Kuvvetlerini karalamaya yönelik
yayın politikası izleyen basın yayın kuruluşlarına sızdırılmasının
ardındaki gerçek maksat, aziz milletimiz tarafından çok iyi
bilinmektedir. Soruşturma kapsamındaki bilgi ve belgelerin bazı basın
yayın organlarına sızdırılması, bunların kitaplar halinde piyasada
yayımlanması ve böylece ticari bir sektör yaratılmış olması son derece
vahim ve düşündürücüdür.
6. Malum çevrelerce her olay, kanun ve hukuk tanımaz bir
şekilde ve insafsızca Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilişkilendirilmeye
çalışılmakta; temel insan hakları, anayasal teminatlar, "masuniyet
karinesi", "adil yargılanma hakkı" gibi en temel hukuk ilkeleri
pervasızca ihlal edilmektedir. Mevcut gizlilik ve yayın yasağına
ilişkin mahkeme kararları ile ülkenin kanunlarından bu denli sarfı
nazar edilmesi, hukuk devleti ve haberleşme özgürlüğü ile
açıklanabilecek bir durum değildir. Haklarında yeterli ve etkili bir
şekilde işlem yapılmaması veya yapılan işlemlerin caydırıcı olmaması,
bu çevreleri maalesef daha da cesaretlendirmektedir.
7. Bu tür sahtekarlıklar ile maksatlı ve gerçek dışı
söylemler bilgi kirliliğine yol açtığından, gerektiğinde Genelkurmay
Başkanlığınca kamuoyunun aydınlatılmasına devam edilecektir.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
TARIH : 31 Temmuz 2008
NO : BA - 37 / 08
1. Haftalık bir derginin 31 Temmuz 2008 tarihli
nüshasında "Karargah Evleri Tek Değil" başlığı altında, bazı muvazzaf
Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının isimleri yazılmış ve bunların
gündemdeki soruşturma ile irtibatlı oldukları iddia edilerek adı geçen
personel hakkında adeta mahkumiyet hükmü verilmiştir.
2. Dergide ayrıca, söz konusu muvazzaf personel
kimliklerinin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca 09 Temmuz 2008
tarihinde Genelkurmay Başkanlığına bildirildiği ifade edilmektedir.
Konu hakkında yapılan incelemede;
a. Anılan personel kimliklerinin, Deniz Kuvvetleri
Komutanlığında görevli olduğunu beyan eden Serdar CEM isimli bir şahıs
tarafından iki sayfalık bir ihbar mektubu ve 1 adet CD ile İstanbul
Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
b. Ancak Deniz Kuvvetleri Komutanlığında halen görevde veya emekli statüsünde Serdar CEM isimli bir şahsın bulunmadığı,
c. Soruşturma kapsamında Genelkurmay Başkanlığına
gönderilen belgelerden çoğunun, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yazışma
usulleri taklit edilerek veya bilgisayar teknikleri ile kurgulanarak
oluşturulduğu belirlenmiştir.
3. Diğer taraftan, yapılan adli soruşturmalarda,
kendilerine rütbeli şahıs görüntüsü veren veya kendilerini Türk Silahlı
Kuvvetleri ile irtibatlı olarak tanıtan kişilerin, yasa dışı yollarla
menfaat temin etmeye çalıştıkları görülmektedir. Ayrıca, bazı
şahısların kendilerine sahte askeri kimlik kartı düzenledikleri tespit
edilmiştir.
4. Şahsi çıkar sağlamak veya Türk Silahlı Kuvvetlerini
yıpratmak maksadıyla, sahte isim ve imzalarla gönderilen ihbar
mektuplarına istinaden Türk Silahlı Kuvvetleri personeli veya üst düzey
komutanlarının karalanmaya çalışılması, suç olduğu kadar ahlak dışı bir
eylemdir.
5. Öte yandan, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 157'nci
maddesinin amir hükmüne rağmen, soruşturma konusu tüm gizli bilgi ve
belgelerin, özellikle Türk Silahlı Kuvvetlerini karalamaya yönelik
yayın politikası izleyen basın yayın kuruluşlarına sızdırılmasının
ardındaki gerçek maksat, aziz milletimiz tarafından çok iyi
bilinmektedir. Soruşturma kapsamındaki bilgi ve belgelerin bazı basın
yayın organlarına sızdırılması, bunların kitaplar halinde piyasada
yayımlanması ve böylece ticari bir sektör yaratılmış olması son derece
vahim ve düşündürücüdür.
6. Malum çevrelerce her olay, kanun ve hukuk tanımaz bir
şekilde ve insafsızca Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilişkilendirilmeye
çalışılmakta; temel insan hakları, anayasal teminatlar, "masuniyet
karinesi", "adil yargılanma hakkı" gibi en temel hukuk ilkeleri
pervasızca ihlal edilmektedir. Mevcut gizlilik ve yayın yasağına
ilişkin mahkeme kararları ile ülkenin kanunlarından bu denli sarfı
nazar edilmesi, hukuk devleti ve haberleşme özgürlüğü ile
açıklanabilecek bir durum değildir. Haklarında yeterli ve etkili bir
şekilde işlem yapılmaması veya yapılan işlemlerin caydırıcı olmaması,
bu çevreleri maalesef daha da cesaretlendirmektedir.
7. Bu tür sahtekarlıklar ile maksatlı ve gerçek dışı
söylemler bilgi kirliliğine yol açtığından, gerektiğinde Genelkurmay
Başkanlığınca kamuoyunun aydınlatılmasına devam edilecektir.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.